Delay efektinin ilk kullanımı 1950’lilere kadar uzanıyor. O yıllarda delay efekti, analog makara bantlar kullanılarak elde edildiği için, ‘tape delay’ olarak adlandırılıyordu. Profesyonel analog bant kayıt cihazlarının üzerinde kayıt kafasına ek olarak, yapılan kaydı dinlemek (monitör etmek) için bir de okuma kafası bulunuyordu. Bu kafa bant akış yönünde kayıt kafasından sonra geliyordu ve dolayısı ile giriş sinyali ile okuma kafası üzerinden monitör edilen banttaki kayıtlı sinyal arasında gecikme farkı oluşuyordu. Bu gecikme sayesinde delay efekti elde edilmiş oluyordu. ‘Delay time’ olarak adlandırabileceğimiz bu gecikmenin süresi, kullanılan bant kayıt cihazının modeli ve seçilen bant kayıt hızına göre yaklaşık 60-400 milisaniye arasında değişiyordu.

Analog Delay

1970’li yıllara gelindiğinde Bucket Brigade Device (BBD) tekniği üzerine tasarlanmış delay üniteleri üretilmeye başlandı. Bu ünitelerde sinyal arka arkaya sıralanmış bir dizi kapasitörden geçiyor, bu kapasitörler sinyalin geçişini geciktiriyor ve bu sayede delay efekti elde ediliyordu.

Bu analog delay üniteleri küçük boyutlara getirildi, gitar pedalları olarak piyasaya sürüldü. Bu sayede stüdyo dışına taşınan bu delay, kısa süre içinde tüm dünyada gitaristlerin en popüler efektleri arasında yerini aldı.

Electro-Harmonix Memory Boy Deluxe analog delay pedalı

Dijital Delay

Dijital delay üniteleri 1980’li yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Bunlar Digital Delay Line (DDL) olarak da adlandırılıyordu.

Dijital delay üniteleri dijital sinyal işleme prensibi üzerine tasarlanmıştır. Girişteki analog sinyal ilk önce bir ADC (Analog/Digital Converter) aracılığı ile dijitale çevrilir, daha sonra cihazın içindeki çip ile kullanıcının belirlediği ayarlar doğrultusunda geciktirilir (delay time) ve kullanıcının ayarına bağlı olarak tekrar ettirilir (feedback). Bu şekilde delay efekti elde edilmiş olur. Tahmin edeceğiniz gibi, dijital delay cihazlarının içindeki ADC, sinyalin (efektin) kalitesi açısından büyük öneme sahiptir.

AMS S-DMX stereo dijita delay ünitesi

Analog ve Dijital Delay Arasındaki Fark

Analog ve dijital delay efektlerinin çalışma prensipleri çok kısaca bu şekilde. Şimdi gelelim aralarındaki farklara…

Analog delay ünitelerinde sinyal, kapasitörlerden geçerken bir yandan bozulmaya uğruyor (distortion) bir yandan da üst frekanslarını kaybediyor, daha “mat” veya “karanlık” bir hâle geliyor. Dolayısıyla analog bir delay tarafından oluşturulan yankı efektindeki tekrarlar sadece seviye olarak azalmıyor, her tekrar bir öncekine göre hem seviye olarak daha düşük, hem de ton olarak biraz daha “bozuk” ve “karanlık” (ya da “mat”) duyuluyor.

Klasik bir dijital delay ünitesi tarafından oluşturulan yankı efektinde ise tekrarlar arasında ton olarak fark bulunmuyor. Tekrarlar DAW içinde kopyala yapıştır yöntemi ile çoğaltılmış gibi hep aynı duyuluyor, aralarında sadece seviye farkı oluyor (her tekrar bir öncekine göre hem seviye olarak daha düşük duyuluyor).

Bu açıdan ele aldığımızda analog delay’i doğal ya da inşa edilmiş mekanlarda oluşan ekoya benzetebiliriz. Bu mekanlarda oluşan ekolar (tekrarlar), mekanın akustik özelliklerine bağlı olarak az ya da çok olacak şekilde birbirlerinden farklı duyulurlar. Dolayısıyla analog delay’in daha “doğal” sound ettiğini söylemek mümkün.

Diğer yandan dijital delay ünite ve yazılımlarının avantajları da unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Öncelikle, dijital delay’lerde delay süresini milisaniye bazında çok hassas bir şekilde ayarlamak mümkün. Delay süreleri de analog delay ünitelerine göre çok daha uzun olabiliyor. Diğer önemli bir özellik ise yapmış olduğunuz ayarları bütün detayları ile kaydedip preset haline getirebiliyor, presetleri başkalarıyla paylaşabiliyor veya başkalarının presetlerini kullanabiliyor olmanız. Ek olarak, analog ve dijital arasındaki fiyat farkını da unutmamak lazım; dijital daha ucuz.

Analog Emülasyon Yapan Dijital Delay Efektleri

Analog emülasyon yapan dijital delay plug-in’leri sayesinde bugün artık hem analog hem de dijital delay efektlerinin en iyi özelliklerine sahip olmak mümkün. Beğendiğim birkaç tanesini aşağıya ekliyorum. Piyasada bunlara benzer daha birçok iyi plug-in’ler mevcut.

Waves H Delay
SoundToys EchoBoy
Valhalla Delay
Arturia Memory Brigade

Sonuç

Eğer gitar çalıyorsanız ve pedal kullanıyorsanız delay seçimi tamamen zevkinize kalmış bir şey. Piyasada farklı markalara ait birçok analog ve dijital delay pedalı var. MXR , Electro-Harmonix, Boss, Ibanez ve DOD gibi firmalar hâlâ analog delay pedalları üretiyorlar ve birçok gitarist de bunları severek ve beğenerek kullanıyor. Diğer yandan, Boss DD serisi gibi klasikleşmiş dijital delay pedalları da günümüzde üretilmeye ve satılmaya devam ediyor. Pedalların yanı sıra, dijital delay artık her gitar prosesörünün olmazsa olmaz efektleri arasında yer alıyor.

Müzik prodüksiyonu açısından baktığımız zaman ise bence artık bugün en mantıklı seçim analog emülasyon yapan dijital delay plug-in’leri. Artık birçoğumuzun hemen hemen bütün prodüksiyonları bilgisayar içinde bitirdiği bu dönemde plug-in’ler uygun fiyatlara çok geniş seçenekler ve kolay kullanım imkanları sunuyorlar.

MXR M169 Carbon Copy (%100 bucket brigade teknolojisi ile üretilen analog delay pedalı)

Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.

Benzer paylaşımlar için beni Facebook, Instagram ve Twitter‘da takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.

© 2020 Ufuk Önen. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.