Reverberation (Türkçedeki karşılığı ile ‘yansıma’, ‘yankılanma’, ‘çınlama’, ‘aksetme’), hayatımızda hemen hemen her saniye karşılaştığımız, duyduğumuz bir akustik oluşumdur. Reverberation, sesin bir mekandaki binlerce tekrarı ve rastgele oluşan yansımalardan meydana gelir. Akustik olarak bunu üçe bölebiliriz: [1] sesin kendisi (ses kaynağından doğrudan gelen ses dalgaları); [2] İngilizcede early reflections olarak adlandırılan ilk yansımalar; [3] reverb.

İlk olarak ses kaynağından direkt olarak gelen ses dalgaları bize ulaşır. Ardından özellikle ana yüzeylerden çarpıp gelen ilk yansımaları duyarız. Bu yansımalar bize bulunduğumuz mekanın büyüklüğü hakkında fikir verir. Daha sonraki yansımalar sayıca çok fazla ve rastgele bir şekilde olduğu için beynimiz bunları ayrı ayrı algılayamaz ve tüm bu yansımaları tek bir ses gibi duyarız.

Reverberation, bir mekanın hacmi ve akustik özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Bir ses kaynağını, örneğin bir radyoyu alın ve küçük bir odaya gidip açıp dinleyin. Ardından aynı radyoyu bir de yüksek tavanlı çok büyük bir koridorda dinleyin. İki mekan arasında duyduğunuz ses açısından çok büyük fark olacaktır.  Diğer bir örnek olarak; akustik düzenlemesi profesyonel olarak yapılmış (diğer bir deyişle yansımaların bilinçli bir şekilde kontrol altına alınmış olduğu) küçük bir konser salonunda elinizi çırpın. Daha sonra yüzeyleri taş ve cam olan büyük bir müzeye veya bir binaya gidin ve elinizi yine aynı şekilde çırpın. Her ne kadar bu iki mekan hacim olarak birbirine yakın olsa da akustik özellikleri farklı olduğu için elinizi çırptığınızda duyduğunuz sesler farklı olacaktır.

Aşağıdaki videoda solist aynı parçayı 15 farklı mekanda söylüyor ve her mekanda ses, mekanların reverberation karakteristiklerinden dolayı farklı bir şekilde duyuluyor.  Video adeta “reverb sesi nasıl etkiler?” sorusuna cevap olarak yapılmış. Belirtmekte fayda var, videodaki sese hiç efekt eklenmemiş; duyulan reverb mekanların kendi doğal akustik özelliklerinden kaynaklanıyor.

Benzer paylaşımlar için beni  Twitter‘da ve Facebook‘ta takip edin!

Fotoğraf: IETR Laboratory, Rennes (Manuamador) [Creative Commons license]