Önce kompresör mü, yoksa EQ mu? Bu, hep sorulan ve tartışılan klasik bir konu. Tek bir cevabı yok. Cevap hem duruma göre hem de miksi yapan kişinin teknik ve estetik yaklaşımına göre değişiyor.

Bu soruyu Miks Üzerine: Müzik Prodüksiyonlarında Miks Teknikleri ve Çeşitli Yaklaşımlar adlı kitabım için röportaj yaptığım tüm değerli müzik insanlarına sormuştum. Tahmin ettiğim gibi hepsinden farklı farklı cevaplar geldi.

Cevapları toplu bir şekilde kitaptaki röportaj sırası ile aşağıda sizlerle paylaşacağım ama ondan önce ben kendi yaklaşımımı size aktarmak istiyorum.

Benim Yaklaşımım

Ben ilk önce filtre ile başlamayı tercih ediyorum. Eğer varsa, sinyalde belli bir noktanın altında ya da üstünde kalan frekansları low-cut veya high-cut filtre ile kesiyorum. Filtre kullanımını her kanalda otomatik olarak uygulamıyorum ama çoğu kanalda kesilmesi gereken frekanslar karşıma çıkıyor. Bunlar da genel olarak alt frekans aralıklarında oluyor.

Filtre sonrasında eğer gerekliyse parametrik EQ ile kesilmesi ya da azaltılması gereken frekans aralıklarına müdahale ediyorum.

Filtre ve EQ ile yaptığım temizliği kompresörden önce gerçekleştirmemim nedeni, kompresörün istenmeyen frekanslara (ya da istenmeyen frekanslar sebebi ile) tepki vermesini önlemek. Eğer sinyalde bir problem varsa ben bu problemi her zaman kompresörden önce çözüp, kompresöre mümkün olduğunca sorunsuz bir sinyal göndermeyi tercih ederim.

Sinyali kompresöre gönderip sıkıştırdıktan sonra genelde bir EQ daha kullanıyorum. Bu sefer EQ’yu kullanma sebebim sinyalde vurgulamak istediğim frekansları boost etmek, yani seviyelerini açmak. Bunun için de genellikle parametrik EQ kullanıyorum ama bazen shelving EQ kullandığım da olabiliyor.

Tabii bu yazdıklarım hep genel kullanımıma yönelik bilgileri. Yeri geliyor, vurgulamak istediğim frekanslar için kullandığım EQ’yu kompresörden önce kullanıyorum. Yeri geliyor, ikinci EQ sonunda bir kompresör daha kullanıyorum, sinyal zinciri filtre-EQ1-kompresör1-EQ2-kompresör2 şeklinde oluyor. Örnekler çoğaltılabilir.

Ses Kayıt ve Müzik Teknolojileri adlı kitabımda filtre, EQ ve kompresör ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz. Çeşitlerini, çalışma prensiplerini ve kullanımlarını detaylı bir şekilde anlatmıştım.

Aşağıda Miks Üzerine: Müzik Prodüksiyonlarında Miks Teknikleri ve Çeşitli Yaklaşımlar adlı kitabım için röportaj yaptığım değerli müzik insanlarının cevaplarını paylaşıyorum. Kitap ile ilgili bilgi almak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Hep sorulan ve tartışılan klasik bir konu… Önce kompresör mü, yoksa EQ mu? Siz hangi durumda hangisini önce kullanıyorsunuz?

Alen Konakoğlu

Vokal hariç bütün kanallar için önce EQ, sonra kompresör. Bazen tersi olabiliyor ama çoğunlukla önce EQ. Eğer önce açmış olduğum kompresör tizleri biraz alıyorsa EQ’yu sonra açarak bu durumu düzeltmeyi tercih edebiliyorum. Bazı reverb ve delay’lerime de EQ koyuyorum.

Alp Turaç

EQ ile ne yapacağıma bağlı. Eğer boost edeceksem, önce kompresör sonra EQ. Zira, EQ ile boost ettiğim frekanslara kompresörün saldırmasını istemem. Hatta bazen, önce EQ ile bazı frekansları traşlayıp, sonra kompresör, arkasına bir EQ ile boost yaptığım da oluyor. Bence bu tip kuralları ezberlemeyip, yeri geldikçe kulağımıza güvenerek dinleyerek karar vermek gerekiyor.

Barış Büyük

Miks sırasında herhangi bir kanal neyi yapmamı gerektiriyorsa onu yapıyorum. Bazen sadece bir kompresör veya bir EQ. Bazen önce bir EQ ile o sesin problemli frekanslarını düzeltip, sonra kompres edip, daha sonra bir EQ ile de renklendirebiliyorum. Tamamen o an, o sesin kaydı ve/veya miks içinde nasıl yer almasını istemem ile ilgili ve değişken bir durum… Bir seste bazen ne EQ, ne kompresör kullanıyorum. Kısacası tamamen mikse nasıl hizmet edecekse o şekilde ilerliyorum.

Bora Uslusoy

Bu konu acaba gereğinden fazla mı önemseniyor? Pek fazla takılmıyorum. Genelde davullarda önce dinamik işlemcileri kullanıyorum. Mastering sırasında ise EQ her zaman kompresörden önce geliyor.

Çağan Tunalı

Bu kayıt edilen kanala göre değişiyor ama çoğu zaman önce EQ kullanıyorum. Temizlenmiş kanala kompresör uygulamak daha iyi sound veriyor. Bazen özellikle akustik enstrümanlara, önce kompresör kullandığım oluyor. Mesela akustik gitar ve piyano gibi enstrümanlarda kompresörü önce kullanmak bazı durumlarda daha iyi sonuç verebiliyor. O yüzden dediğim gibi önce kaydı duymak gerekir.

Doruk Somunkıran

Bence hiçbiri. Ama ikisini de kullanmak durumundaysam, önce EQ sonra kompresör. Zaten EQ ile kesip atacağım gereksiz bir enerji varsa, bunu kesmeden kompresöre yönlendirmek ve kompresörün sonradan atılacak bir enerjiye tepki vermesini sağlamak anlamsız geliyor. EQ’yu sinyali güçlendirmek (boost) amacıyla kullanacak olsaydım durum değişirdi tabii.

Ender Balcı

Konser sound’u yaparken kompresörü önce kullanmak daha çok tercih ettiğim bir yöntem. Stüdyoda ise her ikisi birden. Hatta bazen kompresörün öncesi ve sonrası olmak üzere iki adet EQ kullanıyorum. Sonuçta benim için neye hizmet ettiği önemli.

Erkan Tatoğlu

Çoğu zaman kompresör önce… Sebebi basit. Kompresörler armonik içeriği, tınıyı ve vurguyu değiştirir. Yapısı gereği bazı karakteristik elementler ekler. Dolayısıyla frekans dizginleme ya da ince ayar zamanı, kompresör sonrası EQ kullanımı daha verimli sonuçlar verir. EQ kullanmadığım ya da kompresör kullanmadığım durumlar oluyor. Herhangi bir kanalda bir kompresör ve EQ kullanmak gerekiyorsa, çoğu zaman önce kompresör. Ne zaman önce EQ? Kaynak ses doğal halinden uzak bir şekilde ve/veya kötü kaydedilmişse.

Garo Mafyan

Hangisi ilk sırada olması gerekiyorsa o; ancak genelde kompresör tabii, tüm dikkatle. Ana kaynaktan en iyi sesi almak istiyorsanız önce o kaynağın en doğru haliyle geldiğinden emin olun, sonra küçük düzeltmelere ihtiyaç olup olmadığını dikkatle kontrol edin, ihtiyacın ne olduğuna karar verin ve sonra da dozunu çok az tutarak ekleyin… Burada hep dediğim gibi tek standart dönülmez bir yola girmemek.

Hakan Kurşun

Çalgının durumuna ve elde etmek istediğim neticeye bağlı. Genel olarak önce kompresör sonra EQ.

Haluk Çevik

Ben çalışmalarımda beste yaparken olsun, düzenleme yaparken olsun, miks ve mastering yaparken olsun, teorik ve pratik gerekliliklere çok uyan bir müzisyen değilim, böyle çalışırsam kendimi çok sınırlanmış ve hapsedilmiş hissederim. Ben bu şartlara sıkı sıkıya uyarak çalışamam, genel bir ifadeyle neticeye odaklanırım. Kafamdaki neticeye ulaşabiliyorsam önce kompresör mü, yoksa EQ mu benim için önemli olmaz. Tabii ki olmazsa olmaz dediğimiz birtakım kurallar var. Kendi mantığımla baktığımda, önce EQ, sonra kompresör diyebilirim, çünkü kompresörden sonra uyguladığımız EQ bazı frekansları gereksiz yere yukarı veya aşağı atabilir, bu da belki de ikinci bir kompresör işlemi gerektirebilir, yani sağ elinle sol kulağını göstermek misali mesaiyi uzatabilir, ortaya çıkacak netice de ne olur bilinmez. Daha önce de ifade ettiğim gibi, her zaman kafamdaki neticeye ulaşabilmem önemli olduğu için, hangi EQ ve kompresör sıralaması bana o neticeyi sağlayacaksa, o sıralamayı tercih ederim.

İlter Kalkancı

Bu bence işin teknik kısmını tam olarak öğrenememiş kişilerin takıldığı bir konu. Sadece tartışılması garibime gider. “Araba sürmek için gaz pedalı mı daha önemlidir, yoksa direksiyon mu?” diye sormak gibi bir şey bu. Bir sesi, karakteri şekillendirmek için, bu iki işlemcinin yaptığı işler apayrı. Eldeki kayıt, kaynak ses, mikste oturtmak istediğim haline uzak bir yerdeyse, sorun ton mu yoksa dinamik aralık mı o hemen belli oluyor zaten. Önce EQ’ya sarıldığım da oluyor, kompresöre de.

Levent Büyük

Ağırlıklı olarak kompresör sonrası EQ kullanmakla beraber, bu konuda kesin bir kuralım yok. Eğer gereğinden fazla yüklenmiş frekanslardan dolayı kompresör istemediğim bir tepki veriyorsa önden ilgili frekansı kesip sonra kompresöre girerim. Örnek vermek gerekirse kick ya da bas gitarda alt frekans yoğun ise, kompresör, gereğinden fazla tepki verebilir. Bu durumda önden EQ ya da daha iyisi filtre kullanmanın bir yararı olabilir.

Mehmet Uğur Memiş

Evet, bu soru çok sorulan bir soru. Benim buna vereceğim cevap aslında çok basit. Kulaklarınıza güvenin. Ne duymak istediğinizden emin olun. Her ikisinin de kendine göre avantaj ve dezavantajları mutlaka var. EQ ardından koyacağınız bir kompresör EQ üzerinde yaptığınız cut ve boost’ları override edebilir (geçersiz kılabilir ya da etkisini azaltabilir). Burada yine en önemli şey kompresör ve EQ’nun kanala olan etkisini iyi bilmektir. Değişik ayarlarda denemeler yapmanızı öneririm. Yani kanalı duplike ederek birinde EQ’yu ilk insert, diğerinde kompresörü ilk insert olarak kullanın. Zamanla kompresör ve EQ kararlarınızı verirken daha hızlandığınızı göreceksiniz.

Volkan Yırtıcı

Eğer gate kullanacaksam ilk önce onu kullanırım. Çünkü gate ile bloklamak istediklerimin seviyesini diğer efektler büyütecektir. Gate kullanmayacaksam bana filtrelemek ve EQ kullanmak önce olmalı gibi geliyor. Fakat çok ağır bir EQ kullanmayacaksam kompresörü önce de düşünebilirim. Ben hep ilk önce EQ yaparım ama yine de bazen sonra olsa nasıl duyuluyor diye yer değiştiririm. Aslında bu duyduğumuz sound’a bağlı bir durumdur. Galiba bu artık herkes için yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar sorusuna döndü…

Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.

Benzer paylaşımlar için beni Facebook ve Twitter‘da takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.

Başlık fotoğrafı: Anton Ponomarev | Unsplash

© 2018 Ufuk Önen. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.