De-esser nedir ve nasıl kullanılır sorularının cevaplarına geçmeden önce ‘sibilance’ (sibilans) üzerine birkaç satır yazmak istiyorum.
Sibilans
S, ş, c, ç, j, z gibi ünsüzlerin aşırı vurgulanmasıyla ortaya çıkan ve genelde istenmeyen ve “kulak tırmalayıcı” olarak nitelendirelen sesler sibilans olarak adlandırılır.
Sibilans probleminin miktarı diş yapısı ve benzeri sebeplerden dolayı kişiden kişiye değişebilmektedir, ancak bu problem üzerinde etkili olan diğer faktörler de vardır. Bunlardan biri ve belki de günümüzde sibilansın en sık görülen sebeplerinden olanı, vokal kanallarında kayıt veya miks sırasında üst frekansların artırılmasıdır. Üst frekansların artırılması vokalin mikste öne çıkmasını ve dinleyiciye yakın gelmesini sağlar, ancak aynı zamanda istenmeyen sibilant sesleri de belirginleştirir.
Sibilans üzerinde etkisi olan diğer bir faktör de mikrofonun konuşmacı veya soliste yakınlığıdır. Yakın mikrofonlama tekniklerinde sibilans problemi daha belirgin hale gelir.
Bununla birlikte mikrofonun konumu da oldukça önemlidir. Dişlerin arasından kaçan ve sibilansa sebep olan hava genellikle ağzın ön kısmında yoğunlaşır. Mikrofonun diyaframını doğrudan bu akımın ortasında kalacak şekilde yerleştirmek kayıttaki sibilans probleminin artmasına sebep olur.
Bunlara ek olarak, geniş diyaframlı kondenser mikrofonlar da sibilans problemini genel olarak daha belirgin hale getirirler.
Sibilans Probleminden Nasıl Kurtulabiliriz?
Sibilans problemi bir EQ yardımıyla 5-10 kHz aralığının seviye olarak azaltılması ile ortadan kaldırılabilir, fakat bu işlem tüm kanalı veya ses dosyasını etkiler; sesi donuk ya da mat yapar, parlaklığını alır. Bu sebepten dolayı bu tercih ettiğimiz bir yöntem değildir.
Sibilans sorununu azaltmak için de-essing tekniği kullanılır.
De-essing
De-essing tekniğinde sibilans problemlerine anlık olarak müdahale edilir. Diğer bir deyişle, sibilans problemi olduğunda müdahale gerçekleşir, olmadığında ise sinyale işlem yapılmaz.
Bu teknik iki şekilde gerçekleştirilebilir: Birincisi, bir kompresör ve EQ yardımıyla (sidechain tekniği kullanılarak), ikincisi de sadece bu iş için üretilmiş de-esser adı verilen bir üniteyle.
Sidechain, kompresörün üzerinde bulunan bir kontrol devresidir ve cihaza ne zaman hangi kapasitede çalışmasını söyler. Sidechain girişine bir EQ bağlarsak ve bu EQ üzerinde, çalıştığımız insan sesine göre, 5–10 kHz aralığını seviye olarak artırırsak, de-essing tekniğini elde etmiş oluruz ve bu sayede sibilans sorununu çözebiliriz.
Eskiden (analog zamanlarda) elimizde de-esser ünitesi olmadığı zaman mecburen bu tekniği kullanıyorduk ama artık pek kullanan olduğunu sanmıyorum çünkü bugün herkesin elinin altında de-esser plug-in’leri var.
Şimdi gelelim de-esser’a…
De-esser
De-esser üniteleri ve plug-in’leri, kompresör-sidechain–EQ konfigürasyonu ile aynı mantıkta çalışır. De-esser’ı, sadece belirlediğimiz frekansta yüksek gelen sinyalleri azaltan, frekans kontrollü bir kompresör olarak da düşünebilirsiniz.
Standart bir de-esser üzerinde iki parametre bulunur.
- Threshold: dB olarak ifade edilir. Aynı kompresörde olduğu gibi cihazın devreye girdiği seviye eşiğini belirler.
- Frequency: kHz olarak ifade edilir; çalışma frekansını belirler. Bu frekans insan seslerine göre değişir. Genelde 5–8 kHz arasındadır.
Bazı de-esser plug-in’leri üzerinde farklı parametreler bulunmaktadır.
De-esser Nasıl Kullanılır?
Aslında de-esser kullanımı oldukça basit. Örnek olarak, kaydettiğiniz seste sibilans problemi en yoğun olarak 7 kHz civarında oluşuyorsa frequency parametresi ile 7 kHz’i seçip daha sonra threshold ayarı ile istediğiniz kadar azaltabilirsiniz. Çoğu uygulama için 6–10 dB arası azaltma (reduction) yeterli olacaktır.
Burada dikkat etmeniz gereken nokta de-esser dozunun fazla kaçıp kaçmadığıdır. Eğer solist veya konuşmacı peltekleşmeye başlarsa bu durumda threshold’u tekrar ayarlayıp, plug-in’in biraz daha az azaltma yapmasına dikkat etmelisiniz.
Manuel De-Essing Teknikleri
Yukarıdaki de-essing teknikleri dinamik alan işlemcilerle elde edilen tekniklerdir. De-essing manuel olarak da gerçekleştirilebilir.
İki farklı manuel de-essing tekniği bulunmaktadır. Bunlardan birincisi sibilansın oluştuğu yerlerde vokal kanalının seviyesini azaltmaktır. Her ne kadar manuel denilse de bu tekniğin otomasyon olmadan yapılması mümkün değildir, çünkü azaltılması gereken seslerin uzunluğu milisaniyelerle ifade edilmektedir. Otomasyon olmadan bir parça içinde bulunan ve milisaniyelerle ifade edilen yüzlerce farklı sibilans sorununu fader ile yok etmek mümkün değildir.
Diğer bir manuel teknik ise DAW içinde seste bulunan tüm sibilans noktalarını bulup, keserek bunları ayrı bir kanala almak, seviyelerini ayarlamak ve üzerlerinde EQ ve kompresyon işlemlerini gerçekleştirmektir. Manuel de-essing teknikleri üst düzeyde kontrol sağlar ve çok etkilidir ancak uygulamak çok fazla emek ve zaman gerektirir.
Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.
Benzer paylaşımlar için beni Facebook, Instagram ve Twitter‘da takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.
Başlık fotoğrafı: nappy | Pexels
© 2020 Ufuk Önen. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Comments by Ufuk Onen