Tinnitus terimini belki duymamış olabilirsiniz ama ne olduğunu biliyorsunuzdur. Tinnitus genelde “kulak çınlaması” olarak ifade ediliyor. Kulak çınlamasını hemen hemen herkes hayatında en az birkaç defa deneyimlemiştir. Çok yüksek sesli bir konserde zaman geçirdikten sonra eve gittiğinizde kulaklarınızda yüksek frekanslı bir çınlama duyarsınız. Bu çınlama çoğu zaman sadece birkaç saat sürer. Genelde sabah uyandığınızda geçip gitmiş olur.
Bu çınlamanın kısa bir süre içinde geçmediğini, hatta sürekli olarak devam ettiğini ve çınlama seviyesinin gittikçe yükseldiğini düşünün…
İleri düzey tinnitus böyle bir şey!
Çınlama, sadece duyumu maskelemekle kalmıyor, hastayı psikolojik olarak da çok yıpratıyor. Sürekli bu çınlama ile yaşamak, hatta bu sebepten dolayı uyuyamamak gerçekten çok zor bir durum!
Tinnitus Nedir? Sebepleri Nelerdir?
Kulak çınlaması, tıpta hastanın herhangi bir ses veya uyaran olmadan bir ses algılaması olarak tanımlanıyor. Çınlama genelde üst frekans ağırlıklı oluyor ancak uğultu ve makine gürültüsü gibi alt frekansların yoğun olduğu şekillerde de ortaya çıkabiliyor. Kulak çınlaması birçok sebepten ileri gelebiliyor ve ortaya çıkma olasılığı yaş ilerledikçe artıyor.
Kulak çınlamasının arkasında her ne kadar birçok anatomik ve fonksiyonel sebepler bulunma ihtimali olsa da gençlerde ve orta yaşlılardaki kulak çınlamaları genelde yüksek sese maruz kalma nedeni ile ortaya çıkıyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi özellikle müzisyenler ve ses mühendisleri büyük risk altında!
Sahne ve konser salonları gerçekten çok riskli ortamlar.
Diğer önemli bir tehdit unsuru da kulaklıklar. Ev stüdyolarının ezici çoğunluğu akustik düzenleme ve ses izolasyonu açısından yetersiz olduğu için evde müzik ve müzik prodüksiyonu yapanlar arasında kulaklık kullanımı çok yaygın. Birçok kişi, farkında olarak veya olmayarak, saatler boyunca çok yüksek ses seviyesi ile dinleme yapıyor. Bu, uzun vadede kulak sağlığı için çok tehlikeli bir durum.
Kulaklık, sadece evde müzik ve müzik prodüksiyonu yapanlar için değil, aynı zamanda tüketiciler için de önemli bir tehdit. İnsanlar saatler boyunca cep telefonlarına bağlı kulak içi kulaklıklarla çok yükse seviyelerde müzik dinliyorlar.
Az önce de belirttiğim gibi, kulak çınlamaları anatomik veya fonksiyonel sebeplerden kaynaklanabiliyor. Ancak özellikle müzisyenler ve ses profesyonelleri için kulak çınlamasının başlıca sebeplerinden biri (kulaklık olmadan veya kulaklık aracılığı ile) uzun saatler yüksek seviyeli sese maruz kalmak.
Tinnitus Tedavisi
İşin bu kısmı doktorları ilgilendiriyor ama benim bildiğim kadarıyla tinnitus için kesin sonuç veren bir tedavi yok. Tinnitus Retraining Therapy (TRT) adı verilen yeni sayılabilecek bir tedavi yöntemi var ancak şu anda henüz %100 sonuç vermediği söyleniyor. Kulak çınlaması şikayeti olan hastaları rahatlatmak için genelde (çınlamayı maskelesin diye) müzik ya da doğa sesleri dinleme gibi yöntemler öneriliyor.
Kulaklarımıza Sahip Çıkalım!
Tinnitus ve diğer işitme sorunlarının (en azından şimdilik) kesin tedavileri olmadığını göz önüne aldığımızda, kulaklarımızı korumanın ne kadar önemli olduğu gerçeği bir kez daha önümüze çıkıyor.
Kulaklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor!
Peki ama nasıl?
Birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum…
1: Kulaklık Kullanırken Dikkatli Olun!
Öncelikle, kulaklık kullanımında çok dikkatli olmamız, kulaklıkla dinleme yaparken seviyenin yüksek olmamasına özen göstermemiz gerekiyor.
“Yüksek seviye” göreceli bir tanımlama. Kulaklığın kulağımız üzerinde kaç dB SPL ses basıncı oluşturduğunu ölçmek de zor. Peki ne yapmak lazım?
Genel kural olarak şunu uygulayabilirsiniz: Kulaklıkla dinleme yaparken çevrenizdeki konuşmaları veya 50-60 dB SPL civarındaki sesleri rahatça duyamıyorsanız kulaklığın seviyesi yüksek demektir.
Özellikle uzun süreli kulaklık kullanımları için bu kuralı uygulamanızı şiddetle tavsiye ederim.
2: Ortamdaki Ses Seviyesine Dikkat Edin!
Bulunduğumuz ortamdaki ses seviyesine dikkat etmeyi bir alışkanlık haline getirmek bence çok önemli. Telefonunuza ses basınç seviyesini ölçen bir uygulama indirip, gittiğiniz her yerde ortamdaki ses seviyesini ölçmenizi tavsiye ederim. Zaten bir süre sonra ses basınç seviyesini ölçmeden de iyi kötü tahmin edebilir duruma gelirsiniz.
Ücretsiz bir uygulama fazlasıyla işinizi görecektir. Ben Decibel X kullanıyorum. İlk önce ücretsiz sürümünü indirmiştim, sonra beğenince satın aldım. Bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Alternatif olarak, eğer Apple Watch kullanıyorsanız, saatin bir arayüzüne Noise app ekleyip bulunduğunuz ortamdaki ses basınç seviyesini hızlıca kontrol edebilirsiniz. Çok hassas bir ölçüm peşinde olmadığımız için bence bu çok pratik bir yöntem.
Sınır ne olmalı? Bununla ilgili farklı ülkelerin belirlemiş olduğu farklı değerler var. Kabaca, eğer ortamdaki ses basınç seviyesi 90 dB SPL’den fazla ise (A Weighting), bakınız bir sonraki (3 numaralı) madde.
3: Kulak Tıkacı Kullanın!
Eğer gürültülü bir ortamdaysanız kulak tıkacı kullanın.
Özellikle canlı müzik alanında çalışan müzisyen ve ses mühendislerinin mutlaka ama mutlaka kulak tıkacı kullanması gerekiyor!
Eskiden kulak tıkacı dediğinizde fabrika ve benzeri yerlerde kullanılan endüstriyel tip kulak tıkaçları akla geliyordu. Bu tip tıkaçlar koruma sağlıyor ancak müzik yaparken bunları kullanmak çok rahatsız edici çünkü sesleri çok boğuk duyuyorsunuz. Bunun sebebi, bu tip tıkaçların üst ve orta frekansların ses basıncını daha çok, alt-orta ve alt frekansların ses basıncını ise daha az düşürmesi.
Artık müzisyen ve ses mühendisleri için özel olarak üretilmiş kulak tıkaçları var. Bunlar ses basıncını frekans dengesini fazla bozmadan, mümkün olduğunca eşit bir şekilde azaltıyor. Ben bu tip kulak tıkaçlarından kullanıyorum ve oldukça memnunum. Bu tıkaçlar diğerlerine göre biraz daha pahalı ama konu kulak ve duyum olunca bence kesinlikle değer!
Aşağıda kulak tıkaçları ile ilgili olarak birkaç bağlantı paylaşıyorum. Bunların yanı sıra daha birçok marka ve model var.
Sonuç Olarak…
Kulaklarımızı korumamızın ne kadar önemli olduğunun bir defa daha altını çizmek istiyorum.
Kulaklıkla dinleme yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Ses seviyesinin fazla olmamasına ve kulaklığı aralıksız olarak uzun saatler kullanmamaya özen göstermek gerekiyor.
Ses alanında çalışanların, özellikle canlı müzik alanında çalışan müzisyen ve ses mühendislerinin, mutlaka ama mutlaka kulak tıkacı kullanması gerekiyor!
Yukarıda da belirttiğim gibi, müzisyen ve ses mühendisleri için özel olarak üretilmiş kulak tıkaçları ses şiddetini frekans dengesini fazla bozmadan azaltıyor. Dolayısıyla kulak tıkaçları artık eskisi gibi sesi boğuk bir hale getirip rahatsızlık vermiyor. Mutlaka bir çift edinin ve her zaman yanınızda taşıyın.
Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.
Benzer paylaşımlar için beni Facebook, Instagram ve Twitter‘da takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.
Başlık fotoğrafı Kelly Sikkema | Unsplash
Konser fotoğrafı Leslie del Moral | Unsplash
© 2021 Ufuk Önen. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
1 Pingback