Bu yazımda vokal miksi için kullanabileceğiniz sekiz başlıktan oluşan bir mini rehber hazırladım. Her başlığın altında ilgili yazıların linklerini ekledim.
İlk olarak 22 Mart 2021’de yayınlanmış olan bu mini rehber, 8 Ağustos 2022, 28 Kasım 2022 ve 20 Mart 2023 tarihlerinde güncellenmiştir.
- Filtre ve EQ
- Kompresör
- EQ
- De-esser
- Sidechain Kompresör Kullanımı
- Saturation, Distortion ve Diğer Efektler
- Paralel İşlemciler ve İşlemler
- Reverb ve Delay
Birinci bölümde ilk üç başlığı ele almıştım, bu bölümde diğer dört başlık ile devam ediyorum. Birinci bölümü okumak için buraya tıklayınız.
4. De-esser
S, ş, c, ç, j, z gibi ünsüzlerin aşırı vurgulanmasıyla ortaya çıkan ve genelde istenmeyen ve “kulak tırmalayıcı” olarak nitelendirelen sesler sibilans olarak adlandırılır.
Sibilans probleminin miktarı diş yapısı ve benzeri sebeplerden dolayı kişiden kişiye değişebilmektedir, ancak bu problem üzerinde etkili olan diğer faktörler de vardır. Bunlardan biri ve belki de günümüzde sibilansın en sık görülen sebeplerinden olanı, vokal kanallarında kayıt veya miks sırasında üst frekansların artırılmasıdır. Üst frekansların artırılması vokalin mikste öne çıkmasını ve dinleyiciye yakın gelmesini sağlar, ancak aynı zamanda istenmeyen sibilant sesleri de belirginleştirir.
Sibilans sorununu azaltmak için de-essing tekniği ile 5-10 kHz arasındaki bölgeye müdahale edebiliriz. De-esser’ın hedef frekansını elimizdeki vokal kaydına göre belirlememiz gerekir.

De-esser üzerinde iki farklı çalışma seçeneği bulunur: Wide-band ve split-band. Bu seçeneğe bazen dikkat edilmez ama aslında göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir.

5. Sidechain Kompresör Kullanımı
Sidechain, kompresörün üzerinde bulunan bir kontrol devresidir. Bu devre, sidechain girişindeki sinyale göre kompresörün ne zaman hangi kapasitede çalışacağını kontrol eder.
Sidechain, ilk önceleri, ducking tekniği olarak adlandırılan, radyo istasyonlarında anons ve konuşmalar sırasında müziği otomatik olarak kısma işlemi için noise gate ünitelerinde kullanılmaya başlanmıştı. Müzik, DJ konuşurken bir gate aracılığı ile otomatik olarak kısılır, DJ’in konuşması bittiğinde de normal seviyesine geri dönerdi. Ducking radyolarda hala kullanılan bir teknik.
Tabii sidechain kullanımı sadece radyo programlarındaki anons/müzik dengesini ayarlamakla kısıtlı değil. Vokal miksi de dahil olmak üzere müzik prodüksiyonlarında da sıklıkla kullanılıyor.

Sidechain kompresör ve ducking tekniklerinin yaptıkları işler birbirlerine benziyor ama bu iki teknik tıpatıp aynı değil. Aralarında bir fark var.

6. Saturation, Distortion ve Diğer Efektler
Saturation terimini kulağa hoş gelen harmoniklerin oluştuğu küçük bozulmalar (distortion) olarak tanımlayabiliriz. Analog kayıt zamanlarında sinyal birçok defa saturation’a uğruyordu: Mikrofon pre-amplifikatörlerinin içinde (özellikle tüplü mikrofon pre-amplifikatörlerde), analog mikserlerin içinde, analog bantlarda…
Dijital daha steril olduğu için bu küçük bozulmalar olmuyor. Tabii bu, kulağımıza hoş gelen, sinyalin harmonik içeriğini zanginleştiren ve sese sıcaklık katan bu küçük bozulmalardan mahrum kalacağımız anlamına gelmiyor. Saturation, distortion, analog bant emülasyon ve benzeri plug-in’ler aracılığı vokal kanalının harmonik içeriğini zenginleştirmek mümkün.

Ücretsiz plug-in’ler için aşağıdaki linkleri göz atabilirsiniz.



7. Paralel İşlemciler ve İşlemler
Saturation işini bir adım daha ileri götürmek isterseniz vokali paralel kanalda işleyebilirsiniz. Nasıl olduğunu aşağıda linkini verdiğim yazıda anlattım.

Yine bir paralel işlem tekniği ile vokale “hava” ve “parlaklık” katabilirsiniz. Bu basit ama çok etkili tekniği nasıl uygulayabileceğinizi aşağıda linkini verdiğim yazıda anlattım.

Tabii standart paralel kompresör tekniğini de her zaman aklımızın bir köşesinde bulundurmak gerekir.

Andrew Scheps’in rear buss tekniğini de unutmamak lazım!

8. Reverb ve Delay
Vokal kaydını işledikten sonra sıra reverb ve delay kullanarak vokal için alan ve derinlik oluşturmaya geldi.
Aklımızın bir köşesinde her zaman bulunması gereken birkaç nokta:
Reverb ve delay efektlerini send yöntemi ile kullanmanın birçok avantajı vardır. Farklı bir amaç yoksa, reverb ve delay insert olarak değil send yöntemi ile kullanılmalıdır.

Reverb ve delay genelde parçanın temposuna göre ayarlanır. “Genelde” diyorum çünkü müzik prodüksiyonlarında hiçbir zaman kesin kurallar yoktur. Bazen farklı yaklaşımlar çok iyi sonuçlar verebilir. Reverb süresi ile birlikte pre-delay süresi de çok önemlidir.

Uzun reverb süreleri sesi daha büyük bir alana yerleştirir, ses kaynağını bizden uzaklaştırır. 1 saniyeden kısa reverb süreleri ise sesi daha büyük hale getirir.
Stereo reverb ve delay genişlik, mono reverb ve delay ise derinlik açısından önemlidir.
Reverb ve delay dönüşlerini EQ ile tonlayabilirsiniz (hatta tonlamalısınız)!

Reverb ve delay kullanırken bu ikisini ayrı ayrı değil de birlikte düşünmek çok daha isabetli olur.

Vokalde hangi çeşit reverb kullanılacağı konusunda bir kural yok elbette ama plate reverb genelde ilk tercihlerdendir.

🎙 🎶
Son olarak, eğer birinci bölümde gözden kaçtıysa, “Vokali Miksin İçine Nasıl Oturtabiliriz?” başlımlı yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Vokal miksi için hazırlamış olduğum bu mini rehberin faydalı olmasını umuyorum. Bu rehbere eklenmesinin yararlı olacağını düşündüğünüz noktalar varsa lütfen bana mesaj yazın. E-posta adresimi bu sayfanın altında bulabilirsiniz.
Teknik terimler için müzik teknolojisi, müzik prodüksiyonu ve ses kayıt terimleri sözlüğüne göz atabilirsiniz.
Benzer paylaşımlar için beni Facebook, Instagram ve Twitter‘da takip edebilir, haberler için mesaj listeme üye olabilirsiniz. Teşekkürler.
Başlık fotoğrafı: Leo Wieling | Unsplash
© 2021-2023 Ufuk Önen. Her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
1 Pingback